“Herkesin zevkini meydana getiren kendi ferdî tarihinin tekâmülüdür. Zevk enfüsî bir ölçüdür. Eğer zevk hakikat nizamından değil, hissin nizamından doğuyorsa his estetiği, muhakeme estetiğine zıt olmak lazım gelir. Estetik, sanatı şe’niyet gözüyle, tabiat nizamı içerisinde, yani ispat, tarif ve terkip edici görüşle değil, enfüsî görüşle tetkik etmelidir. Bu şekilde kabul edilen zevk nazariyesi bizi, hiçbir kanuna tabi olmayan ‘cihanşümul intibalar’ fikrine ulaştırıyor. Fakat acaba bu enfüsîlik b ...