Batı kültüründe mitolojik düşünceden felsefi düşünceye geçiş genellikle bir ilerleme, insan aklının bir zaferi,
çocuksu mitlerin gölgesinden çıkış, kaosun yerini düzenin alışı olarak görülüp kutlanagelmiştir. Oysa bu geçişin
simgesel bir “cinayet” ile gölgelenmiş karanlık bir yüzü de vardır: Kozmolojik annenin öldürülerek dişil unsurun
ve kadınlığın sistemli biçimde bastırılması ve bunun karşısında filozof tipinde kendini gösteren erkekliğin
tahakkümü ve ataerkinin zaferi.
...