Victoria döneminin öne çıkan kadın yazarlarından George Eliot, Sır Perdesi’nde her zamanki gerçekçiliğinden uzaklaşarak romantik, trajik hatta doğaüstü denebilecek bir anlatıcı yaratıyor. Döneminin frenoloji ve manyetizma gibi sözde bilimlerinden etkilenen Eliot’ın tek bilimkurgu eseri sayılan bu uzun öykü, insan ruhunun kuytu köşelerini yokluyor ve hayatın kader, beklenti, bilinmezlik, ölüm, saklı kötülük, tecrit, saplantılı tutku gibi karanlık ve gizemli yanlarını sorguluyor.