Bu kitaptaki sert ve bir o kadar sürükleyici hikâyeler, insanoğlunun ölüm karşısındaki çaresizliğine isyanını hüzünle anlatırken, her edebiyat metninin birer tarih metni olduğunu da savlıyor. Ahmet Yıldız tarihi romanlara inat tarihi hikâyeler yazmakta ısrar ediyor. Borges, Umberto Eco, Amin Maalouf ya da Calvino’nun tarihle beslediği yazınsal tat, bu hikâyelerde, Türkçenin zenginliğiyle bize özgü bir sentez oluşturuyor. Bu kitapta, Enver Paşa’nın ölüm anından Türk Nestȗrîlerin Asya maceralarına ...