İnsanların, sürekli mutlu olmaları gerektiğine inandırıldığı
bir çağda yaşıyoruz. Gazeteler, kitaplar, ilan panoları, reklam
spotları mutluluk üzerine söylenebilecek her şeyi tüketmiş
halde... Mutlu olmak bir görev, ödev gibi algılanır oldu ve
bu algı, tek başına, kişiler üstünde önemli bir stres kaynağı
haline geldi. Adeta “mutluluk diktatörlüğü”nün tahakkümü
altında yaşamaya başladık. Wilhelm Schmid mutluluğa
gereğinden fazla anlam yüklendiğini söylüyor ve ki ...