Her öyküsünde binbir yazgıyı, korkuyu ve sesi barındıran Cahit Zarifoğlu’nun düşlerden, yaşamdan ve
kendi şiirinden yonttuğu İns, hurufatı okuyabilenler için sırrı dökülmüş bir ayna cismiyle var oluyor. Kimi
zaman mekânı ve ânı bizzat müphemleştirirken kimi zaman da yaşamın ürpertici gerçekliğiyle
yüzleştiriyor bizi. Şairin o kendine has bakışı ve dünyayı hikâye ediş biçimiyle karşılaştığımızda tutkulu
okurları olarak sendeliyor ve bu görkemli sesin büyüsüne kapılmaktan kendi ...