“Açık ve seçik olan şu ki Türkiye 1940’lı yılların sonlarında Batı’ya (kapitalist-emperyalist sisteme) kapılanmış; günümüze kadar süren bağımlılık sürecinde yön bilincini önemli ölçüde yitirmiştir.
Kuşkusuz bu süreçte -ara ara- kurucu-yaratıcı bilince (yöne) çağıran entelektüel, toplumsal ve siyasal girişimler olmuştur. Hâlâ süren bağımlılık ilişkisinin ürettiği ağır sorunlar (ekonomik yetersizlik, sınıf çelişkisi, yaygın yoksulluk, bilimde gerileme, etnik fetişizm, aydın yabancılaşması, kü ...