Senyör Kesada, her ay düzenli olarak şehre iniyor; çantalar dolusu kitap satın alıyordu. Öyle bir gün geldi ki, odasının her tarafı şövalyeleri anlatan kitaplarla doldu. Kitap okurken birilerinin onu ziyaret etmesinden hoşlanmıyor ve hatta, ziyaretine gelen çok yakın dostlarını görmeyi bile kabul etmiyordu. İyiden iyiye tuhaflaşmıştı. Her geçen gün gerçek yaşamdan kopuyordu. Okuduğu romanların kahramanı olan şövalyeler, onun için dünyanın en büyük insanlarıydı. Nerede mazlum bir insanın ahı duyu ...