Çünkü arkadaşlığı aşktan ayıran incecik bir çizgi vardı. Bunu senden öğrenmiştim. İnsan ne kadar severse sevsin aşkın hep ötekisi olarak kalıyordu. Aşk hayran olunan birine duyulan sonsuz bir arzuydu, ama bu sonsuzluk, nasıl bir sonsuzluksa, kısa süre içinde bitiveriyordu. Gün geliyor, önünde sonunda insan aşkı hep kendine feda ediyordu. Ama arkadaşlık öyle değildi. Arkadaşlık, içine girip yerleşilen sonsuz bir hayranlıktı. Ve ne tuhaftı ki insan orada hep kendisi, hep iki kişi olabiliyordu. İns ...