Deyimler, bir dilin belki binlerce yıllık tarihi içinde gelişip olgunlaşması safhasında, o dili konuşan milletin acı-tadlı, müsbet-menfi hayat tecrübesinin derin izlerini taşıyan... adeta, ilacı konsantre eden hap gibi, anlam yoğunluğu yüksek bir-iki kelimelik terkiplerdir. Bunlardan mahrum bir dil, tadı-tuzu olmayan yavan bir yemek.. ahengi olmayan, rastgele ağızdan çıkmış bir söz ve beyan gibidir. Deyimler olmadan o dilin zenginliği noksan kalır. Deyimler olmadan o dilin zenginliği noksan kalı ...